Evet Arkadaşlar Bugün Yine güzel bir içerik ile sizlerleyim :)
Çocuklarda tuvalet alışkanlığı eğitimi oldukça zor bir eğitimdir. Çocuğun birey olma yönündeki ilk önemli gelişim aşamalarından biri olan tuvalet eğitiminde ailelere koskocoman bir atama düşüyor. Ne kadar öğretirseniz öğretin zaman zaman çocuklarda idrar kaçırma, altını ıslatma problemleri yaşanıyor. Bu gibi durumlarda çocuğunuza olan davranışınızın onun geleceğini etkilediğini biliyor muydunuz? Peki idrar kaçıran çocuğa nasıl davranılmalı? İşte bu sorunun yanıtını Çocuk Ürolojisi Bölümü’nden Prof. Dr.Abdurrahman Önen'den öğrendik.
CİNSELLİĞE DAİR NEFRET YAŞAYABİLİRLER
İdrar kaçıran veya altını ıslatan çocukların, erişkin yaşa geldiklerinde cinsellikle ilgili herhangi bir sorun yaşamadığını vurgulayan Prof. Dr. Önen, “Ama gece ya da gündüz idrar kaçıran bir takım çocuklar, işeme yolu ile cinsel fonksiyonu özdeşleştirerek, cinselliğe dair bir takım korku ve kaygılar yaşayabilir.
DÜRÜST VE ETKILI BİR ŞEKİLDE TEDAVI EDİLMELİDİR
Ailelerin manâlı bir bölümü, idrar kaçırma sorunlarında kullanılan tedavi ve özellikle ilaçların, bu çocuklarda kısırlığa niçin olduğuna inanmaktadır. böylece de sorunu gizleyerek tedaviyi reddetmektedir. Bu iyice yanlış bir inanıştır ve idrar kaçırma sorunu zamanında, doğru ve etkin bir şekilde tedavi edilmelidir” diye konuştu.
''GÜNDÜZ ALTINI ISLATAN ÇOCUKLARDA DURUM DAHA CİDDİ''
Gece uykuda altını ıslatan çocukların yüzde 15’inin, kendiliğinden iyileşme şansına sahip olduğunu bildiren Prof. Dr. Önen, şöyle devam etti: “Uzun yıllar çare edilmezse bile böbreklere ciddi bir zararı yoktur.Oysa tedavinin gecikmesi, psikolojik problemleri beraberinde getirir. İdrar kaçırma sorunu bu alanda tecrübeli uzmanlar göre içten yaklaşımla çare edilmezse, çocuğun psikolojisi ve okul başarısı olumsuz etkilenir. Gündüz uyanıkken altını ıslatan çocuklarda ise şart fazla daha ciddidir.Bu sorun kendiliğinden geçmez ve mutlaka nedeni bulunup içten şekilde tedavi edilmesi gerekir. Tedavide geç kalınması, her iki böbrekte de geri dönüşümü olmayan önemli hasarlara niçin olabilir.”
''ERKEK ÇOCUKLARINDA KIZLARA ORANLA DAHA FAZLA''
Gece uykuda altını ıslatmanın, erkek çocuklarında kızlara tarafından 2 kat daha fazla olduğunu anlatan Prof. Dr. Önen, “Gündüz uyanıkken altını ıslatma ise kız çocuklarında erkeklerin 2 katıdır. Hem anne hem baba küçükken ileri yaşlara dek uykuda alt ıslatma sorunu yaşamışsa, çocukların yüzde 75-80’inde bu sorun ortaya çıkar. Anne ya da babadan herhangi biri bu sorunu yaşamışsa, çocuklarda da bunun görülme riski yüzde 40-45’tir” biçiminde konuştu.
“HAP VE ALARM TEDAVİSİ UYGULANIR”
Uykuda altını ıslatan çocukların 6 yaşından itibaren, ödüllendirme ve alarm cihazı gibi davranış terapileri ile idrar yapımını azaltan ya da mesaneyi genişleten ilaçlarla yüzde 80-90 oranlarında başarıyla çare edilebildiğini aktaran Prof. Dr. Önen, “Gece idrar üretimi normal olup mesanesi gelişmeyen çocuklarda alarm tedavisi, gece idrar üretimi pozitif olduğu için uykuda işeyen çocuklarda hap tedavisi daha başarılıdır. Gündüz idrar kaçırmada tedavinin amacı, bu kaçırmayı ve böbreklerin zarar görmesini önlemektir.Uykuda veya uyanıkken idrar kaçırma sorunu, tecrübeli çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi uzmanları tarafından çare edilmelidir” ifadelerini kullandı.
''CEZA VERMEYİN, DOKTORA GÖTÜRÜN''
Çocuklarda daha aşağı ıslatma sorununun, çocuğun tembelliğine bağlanarak, suç oluşturan ve dayakla üstesinden gelinebilecek bir şart olmadığını kaydeden Prof. Dr. Önen, şöyle devam etti: “ABD, İngiltere, Fransave Singapur gibi gelişmiş ülkelerde bile suç oluşturan oranı çok fazladır.Bu ülkelerde gece uykuda altını ıslatan çocukların yüzde 20-30’una ceza verilmektedir. Türkiye’de ise bu çocukların yüzde 50-60’ı genel, yüzde 35’i ise ağır cezalar almaktadır. Adamakıllı fiziki organik nedenlerle çoğalan bu hastalıkta çocuklar suçlanmamalıdır. Aileler çocuklarına suç oluşturan vermek yerine bir uzmana başvurmalıdır.”
Uymarım Yararlı Olmuşumdur Beni Takip Etmeyi Unutmayın
Yorumlar
Yorum Gönder